14 Ocak 2009 Çarşamba

İlk okuduğum çizgi roman, Pekos Bil adında bir kovboy serüveniydi. Pekos Bil, tabanca taşımayan bir kovboydu. Bu sarı saçlı, mavi gözlü, güleç kovboy silah olarak yalnızca kement kullanıyordu. Bulicinin yan dikişlerinde yürüdükçe uçuşan kalın şeritleri vardı. Pekos Bil'in her koşulda pırıl pırıl duran beyaz bir gömleği ve kalın kemerinin hizasında biten deri bir yeleği vardı. Uzun bacakları kısa konçlu deri çizmeleri üzerinde yaylanarak uçar gibi yürürdü Pekos Bil. Çizgi romanın en sevimli figürü, Deyvi Kroket adında, tavasını, kupasını yanında taşıyan, boğazına düşkün şişman bir tipti. Kadın kahraman Janet ise bu iki erkek figüre bağlanmış, dağda taşta her türlü güçlüğe katlanan güzel bir dişiydi. Kahramanlarımız çoğunlukla Texas'ın geniş coğrafyası içinde at koşturur, serüvenden serüvene atılırlardı. Bazan bu üç kahraman Teksastan çıkıp, Oklahoma ve Misisipi topraklarına taşarlar, büyük hortumlarla, çöl fırtınalarıyla karşılaşırlardı. Çizgi romanın en renkli fonunu Colorada kanyonu ve karlar içndeki Rocky dağları oluştururdu. Özellikle dağlardan toplanarak akan suları pırıl pırıl ırmaklar ve onların gölcüklerinde sıçrayan alabalıklar doyumsuz güzellikteydi.
Ben yıllarca bu çizgi romanla birlıkte yaşadım. Pekos Bil kıyafeti ruyalarıma girerdi. Yaz tatillerinde Erzincan'daki köyümüzde kendimi daha yoğun olarak Pekos Bil olarak duyumsardım.
Gece yıldızların altında dolaşır, buz gibi derelerde ateş böcekleriyle birlikte yıkanır, Erzincan'ın karlı dağlarını seyrederdim. Kırlarda Deyvi kroketin kırık dökük tavasına benzeyen eski bir köy tavasında yemekler pişirirdim.Bütün bunlar 9 ile 11 yaşlarım arasında geldi geçti.
Bu gün 13.Ocak.2009 . Tv'de eski bir kovboy filmi seyrettim.

Hiç yorum yok: